Hayattan isteklerimiz ve beklentilerimiz var. Gerçekleşmesini istediğimiz fikirlerimiz, ilişkilerimiz ve çeşitli oluşumlar. Fakat zaman zaman bu isteklerimizin temel farkındalığına erişemiyoruz. Bundan dolayı istekler gerçekleşse bile mutlu ve huzurlu olamadığımız durumlar ortaya çıkıyor.
Çoğunlukla gerçekleştirmek istediklerimizin özünde duygusal bilinç durumları yatıyor ve bunların tam olarak ne olduklarının farkında değiliz. Oysa İsteklerin temelinde yatan duygu durumlarını görebilmek, yolumuzu aydınlatabilecek en kuvvetli ışık. . Şöyle ki "güzel bir ilişkim olsun" isteğinde bulunduğumuzu varsayalım. Bu isteğin temelinde , " yalnız kalmaktan korkuyorum " gibi bir bilinç altı varsa ilişki isteğini besleyen şeyin temelinde "korku" yatıyor demektir. Bu durumda bir ilişkiye başlasak bile içsel korkularımız hala oradadır.
Bazen de eski oluşumları bırakarak yeni adımlar atmak adına bir girişimde bulunmak istiyoruz. Fakat bu yenilikçi ve olumlu bakış açısını besleyen temel , eski oluşumları kabullenememek, kaçmak ve güvensizlik hissi olabiliyor.
Böyle zamanlarda isteklerimiz gerçekleşse bile bir şeylerin eksik kaldığı ve tam oturmadığını hissederiz. Bu da hayata güven duyamamak, korku ve endişe durumlarını beraberinde getirir.
Peki temeldeki olumsuz düşünce kalıplarını fark ettikten sonra , bunların sebep olduğu duygu durumlarına nasıl bir yaklaşımda bulunmamız gerek ?Korku duygusunu ele alalım. Korku ve endişe gibi güçlü duyguların temeline inebilmek mevcut inançlarımızı kökten fark etmekle başlıyor . Korku çoğu zaman kişiye özeldir. Çocukluktan kalan korkular olabildiği gibi çevrenin aşılamış olduğu yargılar da buna dahil. Bunun üstesinden gelebilmek bazı zamanlar profesyonel destek isteyebiliyor. Basit tarzdaki korkular içinse inanç sistemlerine esneklik sağlayabilecek bir düşünce yapısını geliştirebilmek çoğu zaman yeterli.
O zaman inanç sistemlerimizi nasıl fark edeceğiz ? Sanırım bunları çoğumuzu biliyoruz. Günlük hayatta da olaylara tepkilerimiz, bazı önyargılarımız ve bakış açılarımız temelde inanç sistemlerimizle alakalıdır. Burada onlara ışık tutmamız cevapları hızlı bir şekilde alabilmemizi sağlayacaktır. Ayrıca bunları fark edebilmek hayatta eksik hissettiğimiz konuların "nedenlerini" açığa vurmakta bize yardımcı olacak.
Böylece yeni geliştirmiş olduğumuz farkındalıkla seçimlerimizi daha berrak bir biçimde yapabileceğimize inanıyorum. En azından isteklerimizi gerçekleştirmeden önce, eğer temelde olumsuz bir oluşum varsa bunları inceleyebilir ve üstesinden gelebilmek adına kendimize gelişimsel bir katkı sağlayabiliriz. Bu gelişim ,daha berrak ve kendinden emin bir yol çizmek adına bizlere büyük katkılar sağlayacaktır.
Unutmayalım ki hayatta tam olarak ne istediğimizi bilmiyorsak veya isteklerimizin temelinde yanıltıcı ve olumsuz duygu durumları varsa, bunlara ulaşmış olmamız bizi hiç bir zaman tam bir tatmin duygusuna eriştirmeyebilir. Bu da huzursuzluk ve mutsuzluğu sürekli bir biçimde gerçek kılacaktır.
Farkındalıkla Kalın
Sevgiler Açelya