top of page
  • Yazarın fotoğrafıAçelya Küle

Problemlerle mi Yaşıyoruz ?

Çoğumuzun hayatlarında basitten zora, çeşitli derecelerde problemleri var. Bazılarımızın ilişkilerinde, bazılarımızın iş veya aile hayatında. Hatta bazen öyle zamanlar yaşıyoruz ki sorunlarla nasıl başa çıkacağımızı dahi bilemiyoruz.

Peki bu problemlerin özünde neden kaynaklandığını biliyor muyuz ? Bir sorunun temeline inip o soruna hiç sorular yönelttiniz mi ?Belki de enerjimizi daha çok onlar hakkında şikayet ederek harcıyoruzdur.




Oysa farklı bir perspektiften bakabilmek ve bilinç altına doğru soruları sorabilmek bize ansızın doğru çözümler getirebilir. Ayrıca problemin bize ne anlatmak istediğini fark edecek bir tutuma girmemize de olanak verir. Ben inanıyorum ki kişisel olarak bir konuda gelişmemiz ve farkındalık kazanmamız gerekiyorsa yada yeni deneyimler edinerek daha yapıcı bir düşünce biçimini geliştirmenin zamanı geldiyse ,hayat bize ve yaşamımıza yeni bir evre getirecek ve bizi daha güçlü kılacak deneyimleri karşımıza çıkartacaktır.

O zaman bu yapıcı bakış açısını nasıl geliştireceğiz ? Bilinç altımıza doğru soruları sormak nasıl oluyor? Einstein'ın çok sevdiğim bir sözü var diyor ki "bir problemi ona sahip olduğun bilinç düzeyiyle çözemezsin. O zaman sorunlarımıza ışık tutabilmek adına daha farklı bir bakış açısını özümsememiz gerekebilir.

Bazı zamanlar ilişkilerimizle ilgili sıkıntılar yaşadığımızda ya da hayattan beklentilerimiz gerçekleşmediğinde ,içsel olarak bu durumlara karşı katı bir tutum geliştiriyoruz. "Böyle olmamalıydı veya şunu yapsam bu olmazdı "gibi düşünce kalıpları bir süre sonra zihinde kendini savunma mekanizması olarak işlemeye başlıyor ve düşünce girdaplarına çekilerek kendimizi sorunlar denizine hapsediyoruz. Ama o denizden çıkabilmemizi sağlayabilecek bir kurtarıcı biliyorum. O da "doğru soruları sormaktan" geçiyor.

Bir problemi çözmek istiyorsak , öncelikle onun derinine inip neden kaynaklandığını görmememiz gerek ki kalıcı çözümler geliştirebilelim. Peki sorunun derinine nasıl ineceğiz ? Öncelikle yaşanılan olayı zihnimizde etiketlemeden, olduğu gibi gözlemleyerek kendimize şunları sormalıyız .Bu olaya karşı takınılan tutum veya gösterilen direnç "inanç sistemlerinden "mi yoksa "düşünce biçiminden" mi kaynaklanıyor ? Peki bu olaya karşı daha esnek bir bakış açısı geliştirebilme olanağım olsa bunu yapabilir miydim ?




Sakin bir ortamda, dingin bir şekilde öz benliğimize doğru sorular sorulduğunda zihin cevapları bulabilmek adına yeni yollar sunacaktır. Hatta bilinç altımız , kendimiz hakkında daha önce fark etmediğimiz düşünce kalıplarını da su yüzeyine çıkarabilir. Yaşanılan , yaşanılmış her problemde doğru soruları sorabilmek daha objektif olmamızı sağlayacaktır.

Biliyoruz ki bir ağacın yapraklarını ıslamak yetmiyor, derindeki köklerine de su dökebilmeliyiz ki ağaç kurumasın. Sulandıkça daha verimli kök salsın ve hayata daha sıkı tutunsun. Bizim için de problemleri geçiştirmek ağacın sadece yapraklarını ıslamak, doğru soruları sormak ise sorunun kökenine inmek ve ona dipten su vermeye benziyor.



Ayrıca doğru sorularla gelen içsel yanıtlarımızı farkındalıkla ele alabilirsek otomatikleşmiş tepkilerimizi gözlemleyebilme fırsatını bulabilir ve bunları değiştirebilmek adına yeni çözüm yolları keşfedebiliriz. Bu bize hem gelişimimiz açısından büyük bir katkı sağlayacak hem de daha sağlıklı ilişkiler kurmamıza yardımcı olacaktır.

Öyleyse bu bilgiyi bugünden itibaren yaşamlarımızda kullanmaya başlayalım. Doğru sorularla , tavır ve tutumlarımızı etkileyen düşüncelerimizi anlayarak özünde " ne gibi durumlarda, nasıl tepkiler" verdiğimizi fark edelim ki bize zarar veren zihinsel kalıpları söküp atarak yerine daha sağlıklı düşünce tohumlarını ekebilme imkanımız olsun.

Farkındalıkla Kalın

Sevgiler Açelya

53 görüntüleme

Son Paylaşımlar

Hepsini Gör

Neden abone olmalıyım?

Eğer sitemizi gezerken keyif alıyorsanız ve yeni paylaştığımız içeriklerden haberdar olmak istiyorsanız aşağıdaki abonelik formu bölümüne mail adresinizi yazıp gönder butonuna basabilirsiniz.

bottom of page