top of page
  • Yazarın fotoğrafıAçelya Küle

Doğru/ Yanlış Olmak

Birçoğumuz, edinimlerimizce ilişkilerimizde , sosyal çevremizde doğru olanı yapmaya çalışırız ,öğrenilen ve kişisel doğrularımızla düzgün seçimler yapmaya meylederiz.

Düşünürüz ki doğru seçilen insanlar ve doğruya gösterilen çaba ile daha iyi hayatlar yaşayacağız ve sarsılmayacak sağlam temeller atacağız. Genel olarak Kişisel görüşlerimizce "doğru" kavramlarımıza uyan insanlarla bir araya gelir, bu bir aradalığı yine ortak yanlış görüşlerimizi propoganda ederek destekleriz.


Peki bize ailelerden ve çevreden öğretilmiş olan, bu doğru veya yanlış fikirsel etiketlemelerimiz ne kadar gerçek ? Bazen bu doğrular üzerine bir hayat kuruyoruz ve bir bakıyoruz ki doğru sandıklarımızın bir bölümü aslında bir yanılsamadan ibaret. Öyleyse tam olarak gerçekliği olmayan bu zihinsel oluşumları " sarsılmaz temeller" olarak nitelendirmek ne kadar doğru?

Bize öğretilenler sayesinde temel düşüncelerimiz oluştukça , bizler bunları zihinsel olarak şu doğru, bu yanlış olarak etiketliyoruz ve farkında olmadan aslında dar bir hayat görüşü ve önyargılarla yaşıyoruz. Oysa ki doğru ve yanlışlar da görecelidir ve halihazırda hiçbirimiz, evrende bu kadar büyük etiketlemeler yapabilecek kadar bir bilgiye sahip değiliz.


Asıl olan şey " her şeyin belirsizlik" içeriyor olmasıdır. Daha önceki yazımda bahsetmiş olduğum gibi; bugün iyi dediğimiz bir olayın yarın aleyhimize işlemesi buna bir örnektir. Aynı şekilde bugün "doğru " bulduğumuz bakış açısına yarın oyumuzu vermeyebiliyoruz. Genelde esnek bir zihinsel yapıya sahip olmayan kişiler ne yazık ki bunu acı deneyimlerle öğrenmek durumunda kalıyor.

Mutlak doğru veya mutlak yanlış diyerekten nitelendirdiğimiz kavramlar, sadece bizim zihinlerimizde ve kendimizi sağlamda hissetmemizi sağlayan yanılsamalar diyarı. Öyleyse şunu sorabilirsiniz, sağlam temellerimizi neye göre atacağız ? Doğru ya da yanlışlarımız olmazsa neye göre yaşayacağız ?


Belki bunu duymak hoşumuza gitmeyebilir ama "dünyada sağlam temel" diye bir şey yok. Kendimizi aldığımız onca güvence, doğru yolla yapılan onca birikim ve inşa edilen o güzel ilişki yarın bitebilir, bir sel gelebilir ya da talihsiz bir olay yaşanabilir. Evet bu söylediklerim belki karamsar bir bakış açısı gibi geliyor.

Oysa ki daha derine indiğimizde ve bu temelsizliği idrak ettiğimizde , gerçeklik farklı yöne doğru açılan bir kapıdır. Dünyada hiçbir şeyin sağlam bir temel içermediğini ve bizim sağlam temellerce diyerek adlandırdığımız oluşumların, daha geniş bir perspektiften bakıldığında aslında tam da bir dayanağı olmaması gerçeği, insanı kalıplaşmış fikirlerinden arındırır.


İlişkilerde bile "güvendiğim dağlara karlar yağdı" sözcüğü artık anlamsızlaşır. Çünkü güvenilen o kişide özünde sarsılmaz bir temel gerçeklik barındırmaz. Doğruları, yanlışları , bakış açıları zaman içinde değişir ve zamanla size karşı olan tavrı da değişen zihinsel yapısıyla farklılaşabilir. Tıpkı sen ve ben gibi.

Hayatı, kişileri, birikimlerimizi böyle olduğu gibi idrak edebilmek, onları zihnimizde oluşturduğumuz doğru kalıplarının içine koymadan, değişebileceklerini , asıl olan bir temelin olmadığını idrak edebilmek belki de "acı" ve "huzursuzluğa" yeni bir bakış açısı getirecektir...

Farkındalıkla Kalın

Sevgiler Açelya

48 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Neden abone olmalıyım?

Eğer sitemizi gezerken keyif alıyorsanız ve yeni paylaştığımız içeriklerden haberdar olmak istiyorsanız aşağıdaki abonelik formu bölümüne mail adresinizi yazıp gönder butonuna basabilirsiniz.

bottom of page