Gerçeklik algımızca hepimiz farklı karakterler barındıran "ayrı " bireyleriz. Ayrı bireylerin bütünleştirmiş olduğu toplumlarda yaşıyoruz. Dış görünüşlerimiz farklı, rengimiz, sesimiz farklı. Ama bu farklılık görüşü bizi bazen öyle bir noktaya getiriyor ki bir bütün içinde "yalnız" kalmış hissediyoruz. Temel doğamızı ve birlikten gelen tekillik unsurunu göremiyoruz.
İnsanlar genelde gerçekliği bölmelere ayırır, bu yüzdende bir bütünlük olgusundaki karşılıklı bağımlılığı göremezler. Birini tümünde, tümünü birinde görmek ve bunu idrak edebilmek, benliğin sahte görünüşüne bağlı olan ve gerçeklik algısını daraltan büyük engeli kırmaktır.
Evrende her oluşum, her madde ve insan tümden gelen bir tekilliktedir ve özünde kimse "ayrı" değildir. Daha iyi anlayabilmek adına şunu örneklemek istiyorum; Bir koltuk örneğini düşünelim. Koltuk tek başına bir nesne olabilir ama derinlemesine bakarsak ,koltuk farklı olguların bir araya gelmesiyle oluşmuş maddeler bütünüdür. Ormandaki ağaç, marangoz, marangozun anne ve babası, ağaçların büyümesini sağlayan yağmur ve güneş...
Koltuğun gerçeğini kavrayabilirsek, koltuğa baktığımızda göremediğimiz ama onu bir bütün haline getirmiş ve ondan "ayrı " algısında olduğumuz tüm varoluşun bağlantısını sezebiliriz. Eğer koltuğun kaynağındaki nesneleri çıkartırsak, ( çivi, marangoz, ağaçlar ,su vb. ) koltuk artık var olmayacaktır.
Kendi içimizde ve tüm insanlıkta da aynı şekilde dışarıdan gelen unsurlar ve içeriğinde bir oluşum vardır. Bu unsurlar özetle ;
- Bedensel ve fiziksel Biçimler
-Duygular
-Algılar
- Zihinsel Faaliyetler
- Bilinçlilik ( şuur hali )
Bu beş kategoride "bilinçlilik" diğer tüm kategorileri kapsar ve onların varlığının temelidir. Bedensel biçimin, duyguların. algılamaların , zihinsel faaliyetlerin ve bilinçliliğin var olduğunun bilincindeyiz. Bu nesnelerin her birinin kendi özbenliğimiz dışındaki dünya ile çok yakından ilişkisi vardır. Her birimizde olan bu unsurlar etkileşimlerimizle değişir ve biçimlenir. Biz "ayrı" olduğumuz algısındayız oysaki tümden gelen bu nesnelerle her birimiz toplu bir biçimde birbirimizi etkiliyor ve değiştiriyoruz.
Sen bugün yalnız olduğunu düşünsen bile zihinsel faaliyetlerin, duruşuna ve bakış açına yansıyor ve bu bir tavır ortaya çıkarıyor. Bu tavır ve algısal dönüşümler hiç tanımadığın insanları etkileyebiliyor ve onlarda olumsuz veya olumlu bir etki bırakıyor. Bu demek oluyor ki "ayrı " bireyler olarak " tüm " için gerekli sorumluluklarımız var . Sendeki ve bendeki bu " tekil " olarak gördüğün form evrensel nitelikte. Tüm düzen , ahlak yargıları , bakış açıları için..
Eğer kendi içimizde bir olma gerçeğinin varlığını ve evrenin bir tüm olduğunu görür ve derin bir biçimde idrak edebilirsek bütün varoluş içindeki etkimizi daha iyi idrak edebilir ve özünde yalnız olmanın bir yanılsama olduğunu fark edebiliriz.
Evrensel yaşamın bir parçası olarak tüm bitkiler, insanlar ve hayvanlar tümden gelmiştir ve en küçük atomuna kadar bağlantıdadır. İnsan zaman ve mekanın içinde, sanki kalın bir kabukla dünyanın geri kalanından ayrılmış gibi hiç etkilenmeden dolaşan özel bir varlık değildir.
Farkındalıkla Kalın
Sevgiler Açelya
Comments