Ne kadar çok isteklerimiz ve bu istekler doğrultusunda ne kadar çok beklentimiz var değil mi? Zihnimiz hep daha iyisi üzerine koşullanmış , halihazırda yeni olan ilişkiler seviliyor, yeni kıyafetler birkaç ay içinde tüketiliyor ve daha iyisi, daha yenisi isteniyor. İstenilen eşya ya da duygusal ihtiyaçlar karşılanmadığında zihin yine küsüyor, hırçınlaşıyor...
Fark edersek, zihnimiz karşılanan ihtiyaçlardan sadece o an içinde memnun, ama çoğu zaman tam huzurlu olduğu bile söylenemez. Yine o zamanlar içinde halihazırdaki durumun muhasebesi yapılarak , daha iyi olabilirdi , daha hoş durabilirdi gibi beklenti söylemleriyle huzursuzlanmakta.
Peki zihnimizin bu bitmek bilmeyen istekleri ilişkilerimizi ve yaşam tarzımızı nasıl etkiliyor?
Bazen bu istekler bencillik duygusunu açığa çıkarıyor , bazen de kıyas yaparak kıskançlık söylemleri ile vücut buluyor. Bize, bir yakınımız veya eşimiz tarafından sunulan güzel bir şeyin kıymetini ve değerini fark edemiyor, daha iyisi ve fazlası üzerinde diretebiliyoruz. Bu da ilişkilerde gerginlik ve probleme , yaşamlarımızda da doyumsuzluğa yol açabiliyor. Bir süre sonra hayatlarımızdaki insanları da kaybedersek eğer kıymetleri o zaman anlaşılıyor ve yapılanlar o zaman kıymetli oluyor...
O zaman belli ki zihinsel olarak bir farkındalığa ihtiyacımız var. Çevredeki güzellikleri , yapılan iyilikleri küçük iltifatları gözden kaçırmayarak taktir edebilmek ve şükran duymak. Ama bu sadece söylemlerle olabilecek gibi değil, zaten şükran duymayı ve değer vermenin gerekliliğini neredeyse her yerde duyuyoruz. Burada önemli olan bu zihinsel bakış açısını geliştirebilmekte. Bu da emek ,pratik ve anda farkındalık istiyor.
Aslında hepimiz belli koşullarda şükran duyuyoruz . Finansal durumumuz kötüye gitmeye başladığında 'en azından başımı sokacak bir evim var.' ya da bir ilişkimiz kötüye gittiğinde ' en azından yanımda olan, beni destekleyen bir ailem ve arkadaşlarım var' diyoruz. Peki şükran duymak için neden işlerin kötüye gitmesini bekliyoruz ? Acaba bu teşekkür ve şükran halini bir alışkanlık haline getirebilir miyiz ?
Bir an için durun , gidemediğiniz tatilleri bir kenara bırakın ve şunu gerçekten fark edin. Sahip olduklarınızı , ailenizi ,imkanlarınızı ,dostlarınızı bir düşünün. İçtenlikle onlara teşekkür edin. Daha iyisini ve fazlasını isteyen zihni gözlemleyin . Hem zihni, hem mevcut durumunuzu ve eksik olduğunu düşündüğünüz insanları da olduğu gibi görün , kabul edin. Değiştirmeye girme çabası şükretmenin aksine memnuniyetsizliği getirir. Evet alınabilen şeyler mevcut durumun iyiye gitmesi halinde düzelebilir. Ama ilişkiler kabulle, şükranla ve emekle daha iyiye taşınabiliyor. Ve biliyorsunuz ki hayatınızdaki bu insanlara ve imkanlara sahip olmak isteyen ne çok insan mevcut.
Yine de halihazırdaki durumunuzdan memnun değilseniz bunu değiştirmek için direten ve memnun olmayan zihin yerine ' evet daha iyisini yapabilirim ama bunu şükran duyan bir zihinsel bakış açısı kullanarak yapacağım' ı kendinize hatırlatabilirsiniz. Hem bu yeni düşünce biçimi ^olumlu bir düşünce kalıbı^ olduğu için sizi daha iyi bir tavır ve tutuma taşıyacaktır. Böylelikle tavrınızda , hayatınızda daha iyi getirilerle size geri dönecektir.
Farkındalıkla Kalın
Sevgiler Açelya
Comments